Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın İslam Dünyasını Mübadele Göçmenleri İçin Yardıma Çağıran Beyannamesi

Aşağıdaki belge, Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın, mübadele göçmenlerinin sorunlarının çözümünde gereksinimi duyulan ayni ve nakdi yardımları için islam dünyasına yayınladığı bir yardım çağrısı yer almaktadır. Kurtuluş Savaşı günlerinde, Hint ve Afgan Müslümanları Türkiye’ye para yardımında bulunmuştu. Savaş sonrasında karşılaşılan en büyük güçlüklerin başında yer alan Mübadele uygulaması nedeniyle, Mustafa Kemal Paşa islam alemine bir çağrıda bulunarak yardım istemiş; bu çağrının ardından, Türkiye Büyük Millet Meclisi bir heyet oluşturarak, Hindistan ve Mısır’a yardım toplamak üzere göndermiştir.

Bu heyetin çalışmaları ayrıca ele alınacak bir konu olmakla birlikte, Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın islam alemini Mübadele Göçmenlerine yardıma çağıran beyannamesinin metnini yeni yazıya çevirerek, olduğu gibi sunuyoruz…

GAZİ MUSTAFA KEMAL PAŞA’NIN ALEM-İ İSLAMA HİTABESİ

Türk Milleti Allah’ın inayetine güvenerek, hayatını kurtarmaya; yaşamak hakkına malik olduğunu dünyaya göstermeye azmettiği gün, biliyorsunuz ki, bütün vesaitten mahrum, yalnız iman ve aşk-ı istiklal kuvvetine malikti…

Türkler; bu sayede istihsal ettikleri zaferle mücadelelerini tenviç ederlerken, alem-i islamın pek ulvi bir alaka ile mütehassis olduklarını şükranla görmüş ve bunu daima minnetle yadetmekte bulunmuştur.

İşte bu alakaya istinaden şimdi de din kardeşlerimizden yine kendi kardeşleri için şefkat ve merhamet riva ve tevassutta bulunuyorum.

Türk Milleti zafere kavuştu; fakat elyevm muazzam bir iş karşısındadır.

Yunan idaresi altındaki dindaşlarımızın mübadelesi ve Türk toprağında iskanları. Bu kardeşlerimiz bugün Yunan zulmü altında inliyor. Bütün gün muhtelif mahallerden gelen feryadnameler, her Müslüman kalbini refte getirecek, her Müslüman’ı ağlatacak derecede acıklıdır. Bunların bir an evvel kurtarılmaları arktık her şeyden evvel bir vecibe-i diniye olmuştur.

Bizler gibi birer yuva sahibi olan ve yekunu altıyüzbini geçen kardeşleri Türk toprağına kavuşturmak, ızdıraplarına, sefaletlerine hitame vermek pek büyük bir iştir. Kardeşler, Türk Milleti ne kadar vesaite malik olursa olsun, bu vesait yine kafi değildir; harp esnasında Yunanlılar’ın ayak bastıkları Anadolu mamureleri bugan birer virane olmuştur; Yunan hırs-ı cinayetine kurban giden kardeşlerin toprakları da harabeye dönmüştür.

İşte dindaşlar; bu yerleri imar etmeye, duçar oldukları mahrumiyet ve sefaletten bir an evvel halas edilmeleri lazım gelen Yunan idaresindeki Müslümanlar’ı buralarda iskana, altıyüzbin kişiye ekmek vermeye, meva bulmaya çalışan Türkler, kardeşlerinin sefaletten telef olmalaları için alem-i islamın mürüvvetine müracat ediyor…

Dindaşlık rabıta-i kudsiyesinin feyyaz tecelliyatına ümidvar ve muntazır bu zavallı kardeşlerimiz için, müşterek bir hayır ve şefkat müessesi olan Hilal-i Ahmer’in vaki olacak teşebbüsatına bütün allem-i islamın seve seve ve kemal-i memnuniyetle zahir olacağından şüphem yoktur. Hilal-i Ahmer, bu dini vazifesinde de muvaffak olması için alem-i islamın lütuf ve muavenetine arz-ı ihtiyaç ediyor. Yapacağınız en ufak bir muavenetin bir kaç Müslüman ailesinin hayatını kurtaracağını düşününüz; doğrudan doğruya aynen ve nakden gönderilecek ianet de şükranla kabul edilecektir..

Bugün ezici bir harman içinde bulunan ve yarın iskan ve iaşe edilmek için bin müşkilatla pençeleşecek olan Rumeli Müslümanları’nın yegane istinadgahları imanları ve yegane ümidleri din kardeşlerinin ulviyet ve necabetidir.

Cenabı- kebira cümlemizin yardımcısı olsun.

Gazi Mustafa Kemal